Kansızlık, tıbbi adıyla anemi, alyuvarların sayısının yaşa uygun normal değerlerin altına düşmesi sonucu oluşan önemli bir sağlık sorunudur. Çocukların gelişimi açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Ülkemizde 0-1 yaş arası çocukların yarısında kansızlık sorunu görülmektedir. Önlem alınmazsa kansızlık tehlikeli boyutlara ulaşabilir.

Kansızlık, yorgunluk, egzersiz kapasitesinde kısıtlanma, hareket edildiğinde nefes nefese kalma ve kalp çarpıntısı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ayrıca yaz-kış üşüme, el ve ayaklarda daima soğukluk hissi gibi belirtiler de mevcuttur. Bu belirtiler çocuklarda dikkatle izlenmelidir.

Kansızlık tanısı, hastanın doktora anlattıkları, yapılan fizik muayene ve kan tahlilleri ile konulur. Alyuvarların mikroskobik incelemesi, serum ferritin düzeyi, kan hemoglobini ve demir bağlama kapasitesi gibi tetkikler de tanıda önemli rol oynar.

Kansızlık tedavisinde genellikle ağızdan demir ilacı uygulanır. Tedavi süresince hasta 2 ay içinde normale döner, ancak uzun bir süre daha demir tedavisine devam edilir. İlaç, bebeklerde damla ya da şurup olarak verilir. Kansızlık tipine ve hastanın genel durumuna göre kan tahlilleri istenmeye devam edilir.

Kansızlık probleminde beslenme çok önemlidir. Demir bakımından zengin besinlerin tüketilmesi elzemdir. Demir açısından zengin besinler şunlardır:

Ancak et tüketimi abartılmamalıdır. Bunun dışında çay ve kahve gibi demir emilimini bozacak bazı besinlerden de mümkün olduğunca uzak durulması önerilir.

Çocukların büyük bir bölümünü okulda geçirdiği günlerde kahvaltı, gün boyu ihtiyaç duyulan enerjinin karşılanması için yeterli değildir. Ara öğünler ve öğle yemeğiyle takviye edilmelidir. Kuru ve taze meyveler, ceviz, badem, fındık gibi yağlı kuru yemişler, doğal meyve suları ve kutu sütler ara öğünler için pratik çözümlerdir. Ev yapımı mini sandviçler, kek, kurabiye ve sebzeli-peynirli poğaçalar da güzel alternatiflerdir. Yemek okullarda menüler aileler tarafından mutlaka denetlenmelidir.

Fast food besinlerin tüketimi yerine yemekhaneden veya evden götürülebilecek sağlıklı öğünler tercih edilmelidir. Bu, çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarına yardımcı olacaktır.